DAHA SAĞLIKLI BİR BEYİN İÇİN İŞİTMENİZİ KORUYUN

Demans için sigara, yüksek kan basıncı, hareketsiz yaşam ve sosyal izolasyon gibi risk faktörleri arasında değiştirilebilir en büyük faktör işitme kaybıdır.

Yapılan büyük bir araştırmaya göre, normal işiten kişiler içinden, işitmesi neredeyse kusursuz olanlarda bile bilişsel bozukluklar görülebiliyor. Bu, şu anlama geliyor: Kısıtlı bir zaman içinde sayıları sembollerle eşleştirmek gibi beyin fonksiyonunu sınayan standart testlerde yüksek sonuçlar almada performans düşüyor. Böyle bir testi normalde yapmayı istemeyebilirsiniz fakat özellikle yaş aldıkça bilişsel anlamda en yüksek performansı göstererek net biçimde düşünebilmek, mantıklı planlar yapabilmek ve kuvvetli bir hafıza istemeniz çok muhtemel. Normal şartlarda yaşlandıkça zaten bilişsel bozukluklar oluşmaya başlasa da, izlenebilecek en akıllıca yol bunların oluşmasını geciktirmek ya da en aza indirmektir. Böylelikle demans riski de azalmış olur. Lancet dergisinde 2017 yılında yayınlanan uluslararası bir analize göre, demans için sigara, yüksek kan basıncı, hareketsiz yaşam ve sosyal izolasyon gibi risk faktörleri arasında değiştirilebilir en büyük faktör işitme kaybıdır.

Bu analize göre orta yaşlarda işitme kaybının önlenmesi ya da tedavi edilmesi, demans olasılığını %9 azaltma imkanı sunuyor. Duymada yaşanan zorluk, beyin fonksiyonlarını kısıtlayarak insanları sosyal izolasyona itmekte ve beyne işitsel girdilerle gelen uyarımları azaltıyor. Beyin sesleri işlemlemekte ne kadar zorlanırsa, duyduğunu anlamak için o kadar çok çalışır. Bu da diğer bilişsel görevleri yerine getirmesini aksatabilir. Hafıza da bundan payını alır. Bilgiyi net biçimde duyamamak, beynin onu hatırlama becerisini de etkiler. Yeterli uyarılmayan beyin, körelmeye başlar.

Şu anda yetişkinlerde normal işitme ile hafif işitme kaybı arasındaki sınır 25 desibellik bir ses düzeyi (fısıltıyı duyma becerisi) ile tanımlanıyor. Araştırmayı yürüten, Columbia Üniversitesi Irving Medical Center'da Otolaringolog ve Araştırmacı olan Dr. Justin S. Golub ve ekibinin bulgularına göre; işitme kaybı aslında 0 dB'de (iğnenin yere düşünce çıkardığı ses) "kusursuz işitme" ile başlayan bir süreç ve sıfır desibelden sonraki her desibel kayıpla birlikte ölçülebilir bilişsel bozukluklar meydana gelmekte. Dahası, araştırmacılar, bilişsel becerilerdeki en büyük bozukluğun aslında en hafif düzeydeki işitme kaybıyla meydana geldiğini göstermiştir (Yani 0 dB'den 25 dB'lik "normal" denen düzeye düşüşte). Kayıp 25 dB'den 50'ye yükseldiğinde oluşan bilişsel bozukluklar ise daha küçüktür.

Dr. Golub bir röportajında "Bu, 25 dB işitme kaybı olan herkese işitme cihazı takmalıyız anlamına gelmiyor" diye belirtiyor. Sonuçta, daha ileri düzeyde kaybı olan kişilere bile işitme cihazı kullandırmak fazlasıyla zor bir iş. "Şu an 80 yaş üstü kişilerin sadece yüzde 25'i işitme cihazı kullanıyr, fakat bunların yüzde 80'inin önemli derecede işitme kaybı var."

Minimal işitme kaybının bile bilişsel gerileme ile ilişkili olduğuna dair yeni bulgular, işitmemizi koruduğumuzda beynimizi de korumaya önemli katkıda bulunacağımızı gösteriyor. 25 dB'in altındaki işitme kaybında ölçülebilir bilişsel bozuklukların oluştuğu gerçeği ve bilişsel becerilerin işitme kaybıyla birlikte zamanla gerilemesi, işitme kaybına karşı korumanın çocuklukta başlaması gerektiğini öne sürüyor.

"İşitmeyi korumak için alınabilecek en önemli önlem şüphesiz kulaklarımızı gürültüye karşı korumak. Gürültüye maruz kalmanın kulağımız üstünde kümülatif yani gittikçe biriken bir etkisi var. Birisi çok yüksek sesli bir konsere gittiğinde, hemen ertesi gün işitmesinde yarattığı kaybı görebiliyoruz" diye açıklıyor John Hopkins Bloomber School of Health'den Dr. Lin.

Kulaklıkla müzik dinleyenleri, gürültü ve çevresel sesleri önleyen türden kulaklıklar seçmeleri konusunda uyaran Dr. Lin, bu sayede müziğin sesini daha rahat duymak için ses düzeyinin zarar verici düzeyde yükseltilmesine gerek kalmayacağını belirtiyor. İşi gereği tüm gün gürültülü ortamlarda çalışanları ve saatlerce yüksek düzeyde müzik dinleyenlerin işitmelerini koruması gerektiğine dikkat çekiyor.

Kaynak: https://www.nytimes.com/2019/12/30/well/live/brain-health-hearing-dementia-alzheimers.html 'den uyarlanmıştır